Pink – Dear Mr. President (Sayın Başkan)

Alecia Beth Moore (Pink) Amerikalı bir şarkıcı. Dönemin ABD Başkanı George W. Bush için yine Amerikalı Billy Mann tarafından yazılmış aşağıdaki şarkı olağanüstü bir şekilde söylemiştir.

Dear Mr. President, Sayın Başkan,
Come take a walk with me. Gel benimle bir yürüyüş yap.
Let’s pretend we’re just two people and Yanlızca iki sırdan insanmışız ve
You’re not better than me. Benden daha iyi değiLmişsin gibi davranalım
I’d like to ask you some questions if we can speak honestly. Sana bazı sorular sormak istiyorum. Eğer dürüst konuşabilirsek.
What do you feel when you see all the homeless on the street? Sokaktaki onca evsizi gördüğünde ne hissediyorsun?
Who do you pray for at night before you go to sleep? Uyumadan önce kim için dua ediyorsun?
What do you feel when you look in the mirror? Aynaya baktığında ne hissediyorsun?
Are you proud? Gururlanıyor musun?
How do you sleep while the rest of us cry? Geri kalanımız ağlarken nasıl uyuyorsun?
How do you dream when a mother has no chance to say goodbye? Bir annenin elveda demeye fırsatı yokken nasıl rüya görüyorsun?
How do you walk with your head held high? Nasıl başın dik yürüyorsun?
Can you even look me in the eye Yinede gözlerimin içine bakarak
And tell me why? Bana bunların sebebini söyleyebilir misin?
Dear Mr. President, Sayın Başkan,
Were you a lonely boy? Yanlız bir çocuk muydun?
Are you a lonely boy? Yanlız bir çocuk musun?
Are you a lonely boy? Yanlız bir çocuk musun?
How can you say Nasıl söylersin?
No child is left behind? Geride hiçbir çocuk kalmadığını?
We’re not dumb and we’re not blind. Aptal değiliz ve kör değiliz.
They’re all sitting in your cells Hepsi senin hücrelerinde oturuyorlar
While you pave the road to hell. Sen cehenneme giden yolu döşerken.
What kind of father would take his own daughter’s rights away? Nasıl bir baba kendi kızının haklarını elinden alırdı?
And what kind of father might hate his own daughter if she were gay? Ve nasıl bir baba eşcinsel olduğu için kızından nefret ederdi?
I can only imagine what the first lady has to say Firs Lady’nin ne demesi gerektiğini yanlızca hayal edebiliyorum
You’ve come a long way from whiskey and cocaine. Viski ve kokainden buraya uzun bir yol katettin.
How do you sleep while the rest of us cry? Geri kalanımız ağlarken nasıl uyuyorsun?
How do you dream when a mother has no chance to say goodbye? Bir annenin elveda demeye fırsatı yokken nasıl rüya görüyorsun?
How do you walk with your head held high? Nasıl başın dik yürüyorsun?
Can you even look me in the eye? Yinede gözlerime bakalir misin?
Let me tell you about hard work Sana sıkı çalışmaktan bahsedeyim.
Minimum wage with a baby on the way Bir bebek yoldayken minimum maaş
Let me tell you about hard work Sana sıkı çalışmaktan bahsedeyim
Rebuilding your house after the bombs took them away Bombalar onları götürdükten sonra evini yeniden yapmak
Let me tell you about hard work Sana sıkı çalışmaktan bahsedeyim
Building a bed out of a cardboard box Bir karton kutudan bir yatak yapmak
Let me tell you about hard work Sana sıkı çalışmaktan bahsedeyim
Hard work Sıkı çalışmak
Hard work Sıkı çalışmak
You don’t know nothing about hard work Sıkı çalışmak hakkında hiçbirşey bilmiyorsun
Hard work Sıkı çalışmak
Hard work Sıkı çalışmak
How do you sleep at night? Gece nasıl uyuyorsun?
How do you walk with your head held high? Nasıl başın dik yürüyorsun?
Dear Mr. President, Sayın Başkan,
You’d never take a walk with me. Benimle asla bir yürüyüşe çıkmazdın.
Would you? Değil mi?

Bu sayfa 1.207 kez görüntülendi.

Ahmet

Sıradan bloglardan birisi :)

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir